19 Şubat 2012 Pazar

Ghost Rider:Spirit of Vengeance

Geçtiğimiz cuma, Türk seyircileri özellikle ilgilendiren devam filmlerinden biri olan Ghost Rider:Spirit of Vengeance vizyona girdi. Neden mi? Yaklaşık bir yıl önce çekimlerine başlanan filmin bir kısmı, Pamukkale-Kapadokya bölgesinde çekildi.

Yönetmen koltuğunda "Crank" serisiyle bilinen Mark Neveldine ve Brian Taylor ikilisi oturuyor. Filmin başrollerini ise "Lord of War" filmiyle aklımızda yer edinen Nicholas Cage ve "Fast and Furious" serisiyle ününü pekiştiren Eva Mendes var.

"Johnny Blaze-Ghost Rider karakterine hayat veren Nicholas Cage"
Filme geçersek, film bütünüyle fiyasko. Beklentilerin aksine, ilk filmde yansıtılması bakımından eleştirilen Ghost Rider karakteri, bırakın daha da oturtulmayı, ilkinin yanından bile geçemiyor. Bu sebepten ötürü Ghost Rider'ı "comic" olarak takip edenlerin-ki buna ben de dahilim- filmden elinde boş bir mısır kovası ve somurtan bir surat ile çıkması muhtemel.

Film 3D olarak lanse edilse de, son zamanlarda gördüğümüz kaliteli 3D efektlerinden eser yok. Ghost Rider şekillendirilirken kullanılan grafikler ise tam anlamıyla "rezalet". İlk filmde de çok eleştirilen ve Ghost Rider'ı GR yapan en önemli etken olan "yanan kafa", ilk filmi de geride bırakarak filmdeki "fiyaskolar" listesine birinci sıradan yerleşmeyi başarıyor. Buna çekimlerin kalitesizliği, gereksiz anlarda yapılmaya çalışılmış ama seyirciyi yormaktan başka bir işe yaramayan kamera açıları, klişeleşmiş Hollywood diyalogları eklenince, filmin yarısında çıkıp gidesiniz, hatta küfür edesiniz geliyor.

"Güzelliğiyle göz dolduran 'Roxanne' rolündeki Eva Mendes"
İkinci filmi fiyasko kılan bir diğer etken ise, kullanılan kostümler. Comic'lerini okuyan kesmin beklentisinin aksine, Nicholas Cage'in tüm film boyunca giydiği kostümler, değil bir motorsiklet sürücüsünü, bir insanı bile andırmıyor. Film boyunca aklınızı kurcalayan sorulardan biri "Gerçekten böyle kıyafet tercihinin yapılmasına ihtiyaç var mıydı?" oluyor. Çünkü ister istemez de olsa, gözünüze batıyor ve batarsa, filmi izleyemiyorsunuz.

Yönetmenlerin röportajlarında yer verdiği ve üzerine basa basa söyledikleri "Biz aksiyonun aksine, Johnny Blaze ve Roxanne arasındaki aşk ilişkisine odaklanmayı ve bunu filmdeki aksiyon sahneleriyle ateşlendirip, harmanlamaya çalıştık." klişesi, filmi anlatan tek pozitif cümle olabilir. Çünkü anlatılan aşk hikayesi, seyirciye geçiyor ve filmi izlenebilir kılan "ender" nedenlerden biri.
"Yönetmen koltuğundaki Mark Neveldine"

Nicholas Cage'e gelirsek, sanırım paraya ihtiyacı olduğu için devam filmini çekti. Çünkü son zamanlarda o kadar kalitesiz filmlerde yer alıyor ki -ki buna en son gittiğim filmi olan "Seasons of the Witch" adlı dünya saçması, şeytana filmin sonunda kafa attığı film en büyük örnek olarak gösterilebilinir-, paraya ihtiyacı olduğunu düşünmekten başka bir sebep gelmiyor aklımıza, ya da gündemden düşmemek istiyor.

Sonuç olarak, öldürmek istediğiniz iki saatiniz, azıcık da olsa Marvel karakterlerine ilginiz ama bu ilgiyi söndürmeyecek kadar sabrınız varsa, filme gidin.


İzlemek isteyenler için fragman:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder